Ayşegül ile 2011 yılında başladığımız, zaman zaman uzun aralar vererek ilerlediğimiz koçluk görüşmelerinin hikayesini ve kendisinin adım adım neleri başardığını bu bölümde okuyabilirsiniz. Bu yazılar, bölümler halinde farklı mecralarda yayınlandı.

Merhaba arkadaşlar,

Kilolarla yaptığım barış sürecinde kendimi olduğum gibi kabul etmeye başlamam, bedenimle ilgili eleştirdiğim konuları da ortadan kaldırdı. Önceden aynada vücuduma baktığımda  gözüme ilk çarpan şey karnımdaki fazlalıklar oluyordu. Bu halimden hoşlanmıyordum yani kendimi eleştiriyordum. Ben bile kendimi eleştiriyorsam, başkalarının beni eleştirmesinden daha doğal ne olabilir ki? Sonuçta, iç dünyamızda neler yaşıyorsak dışarıda da bunların yansımasına şahit oluyoruz.

Yaşam koçum Hakan Arabacıoğlu ile yaptığımız ikinci görüşmemizde, ona yürüyüşlerime henüz başlayamadığımı ve karbonhidratı kesemediğimden bahsettim. Bana hemen "Acaba kilolu kalmanın sana ne tür faydaları olabilir. Gerçekten kilo vermek istesen, böyle olmazdı. Kiloları koruma sistemin çok iyi çalışıyor, yürüyüş ve sağlıklı beslenmeyi senin odağından çıkarıyor" dedi. Böyle söyleyince saçma görünüyor elbette. Kim kilolu kalmak ister ki? Bütün şişmanlar istiyor işte, kilolarla yarattığımız koruma alanının bir sebebi var. Ben henüz ne tür faydalar sağladığımı bilmiyorum ama bulacağım. İlk görüşmemizde incinmekten, yaralanmaktan, üzülmekten korunmak için kilo almış olabileceğimi konuşmuştuk ancak bu hafta bu sorunun cevabını daha net bulmaya çalışacağım. Nasıl mı? İçime sorarak!

Bu konuda kullanacağım yöntemlerden biri, mektup yazmak olacak! Geçmişte yaşadığım olaylara, kendime, eski sevgililere, dostlara, içimde birikenleri, hissettiklerimi anlatan mektuplar yazacağım. Mektup için kullanacağım biçime siz de göz atabilirsiniz: Öfkenizi uygun bir dille ifade edin. Bu mektuplarla kendimizi daha iyi ifade edeceğimize ve içimizde ciddi bir ferahlık hissedeceğimize eminim. Öfkelendiğimiz, acı çektiğimiz konular varsa ve bunları dile getiremediysek bunlar birikiyor ve bizi başka biri haline getirmeye başlıyor. Üstelik bu durumun hiç farkına bile varmıyoruz. Bu arada kilo alıyor ve acı çekmekten kendimizi koruyor olabiliriz. Haydi mektuplarımızı yazalım. Neler hissettiğinizi bize de anlatın lütfen.

Bir de Hakan bu yazıyı okumamı da önerdi: Gerçekten istiyor musunuz yoksa heves mi ediyorsunuz?

Sevgilerimle,

Yorum yazmak için lütfen üye girişi yapın.

Ayşegül'e Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresinden ulaşabilirsiniz.