Travmalar nereden gelir ve nasıl iyileşir? Hakan Arabacıoğlu'nun Serkan Sancaroğlu ile yaptığı Instagram yayını.
Boğaziçi Üniversitesi'nin son sınıfındaki öğrencilere yaklaşık on yıldır kariyer konusunda mentorluk da yapıyorum. Bu öğrencilerle konuştuğumda şu soruyu sıklıkla duyuyorum: "Acaba iş bulabilir miyim?" Bu soru güçlendiren bir soru değil. Çünkü sorunun odağı bulmak üzerine değil. Yanıt "Evet bulabilirsin, hayır bulamazsın" arasında salınıp duruyor. "Ben iş bulmak için ne yapabilirim? Seçeneklerim neler?" gibi bir soru ilk soruya göre kat kat daha güçlü.
Bu sorulardan daha güçlü sorular da sorabilirsiniz: "Nasıl bir hayat istiyorum?" Odağınızı iş bulmaktan çok daha yukarıya çekiyor. Özellikle üniversiteden yeni mezun olmuş, iş yaşamının başlangıcındaki kişiler için bu soruyu yanıtlamak zor görünebilir. Benim önerim yazarak çalışmaları: Defterinize kocaman yazın: "Nasıl bir iş istiyorum? Nasıl bir yaşam istiyorum?".
Bu soruların yanıtını hemen veremeyebilirsiniz. Ancak soruyu zihninizde canlı tutun. Gözünüzü kulağınızı açık tutun. O zaman cevaplar size her yerden gelmeye başlayacak. Yolda yürürken gördüğünüz bir reklam panosundan, televizyonda izlediğiniz bir diziden ya da yan masadaki bir sohbetten cevapları almaya başlayacaksınız. Cevaplarınızı bir günde de toplamanız gerekmiyor. Zamana yayın, her cevap sizi daha da netleştirecek ve aradığınız işe doğru bir adım daha yaklaştıracak.
www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
Özellikle üniversiteden yeni mezun kişiler, iş hayatını da tanımadıkları için, dışarıdan gelen engelleyen inançları kolayca alma eğilimindeler. "Çevren yoksa iş bulamazsın. İngilizcen yoksa iş bulamazsın. Masterın yoksa, deneyimin yoksa iş bulamazsın" gibi...
Üst üste bu birkaç cümleyi duyması bile sıkıcı değil mi? İşte bu inançları duyup kabul ettiğiniz zaman aslında farkında olmadan her gün kendinize bu cümleleri tekrar ediyorsunuz. Kendinize inancınız giderek azalıyor, titreşiminiz giderek düşüyor.
Bu tarz güçsüzleştiren, engelleyen inançlarınızı oturup kağıda yazın. Üzerlerini onları iptal eder gibi çizin. Ve oturup düşünün: Bunu bana söyleyen kişi iş hayatında model almak istediğim bir kişi mi? Bu inancın istisnaları neler? Bunları sorgulayın. Buna benzer inançlar doğru bile olsa, siz bu inançların ilk istisnası olabilirsiniz. Buna odaklanın. Daha güçlü inançlarla donatın kendinizi. "Piyasa koşulları ne olursa olsun, uygun işi kendime çekebilirim. Bana doyum verecek, bol kazanç getirecek iş için ben hazırım. Her gün gelişimim devam ediyor" gibi...
www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
Yeni bir işe girmek isteyenler genelde neye göre seçim yapacaklarını bilmediklerini söylüyorlar. Seçimlerimizi her zaman değerlerimize göre yaparız. Mesela araba alırken, bizim için önemli olan konforsa konforlu arabayı, sağlamlıksa sağlam arabayı seçeriz. Önemli olan itibar ise daha havalı ve lüks olan arabayı alırız, sağlam olmasına bakmayız bile. Dolayısıyla değerlerimizi netleştirmek, seçim yaparken bize büyük kolaylık sağlar.
Değerlerinizi netleştirmek için basit bir egzersiz yapabilirsiniz. Bir sokak hayal edin. Bu sokakta komşu olmak isteyeceğiniz 10 kişiyi yazın. Bu kişiler tüm zamanlardan olabilir. Bu kişilerin ortak yanlarına bakın. Sizin için hangi özellikleri ile cazipler? Budha ile komşu olmak istiyorsanız, kişisel gelişime önem veren bir işte çalışırsanız tatmin olabilirsiniz. Rutin bir iş sizi tatmin etmez. Mankenlerle komşu olmak istiyorsanız sizin için sosyal ilişkilerin öne çıktığı, estetiğe önem veren bir iş daha uygun olur.
Bu çalışmaları sadece düşünmek yerine yazarak yapın kısa zamanda netleşeceğinizi göreceksiniz. İnternet'te bu konuda farklı egzersizler ve anketler de bulabilirsiniz. Hayalinizdeki İşe Ulaşın uygulamalarında buna benzer birçok egzersizi bulabilirsiniz.
www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html
Mutlu bir kariyer için önce Hayal kurun! Üniversite son sınıftaki bir öğrenci ile konuşurken ona şunu sordum: "Hesabına her ay bir milyon dolar yatırsam, bu parayla ne yapardın?". Bana verdiği ilk cevap şöyleydi: "Ev alırdım. Sonra da dünyayı gezerdim, aileme yardım ederdim" dedi. En büyük hayali ev almak. Bu soruyu hiç eğitim almamış bir kişiye de sorsak aşağı yukarı aynı yanıtı verirdi. O zaman aldığı bu eğitimin farkı nerede?
Bu cevap, almaya yönelik bir cevap. Vermeye yönelik değil. Halbuki "Dünya için, yaşadığım ülke için ne yapabilirim?" diye de sorabilir. Kimsenin üretmediği bir ürünü ürettiğinizde, hiç kimsenin sunmadığı bir hizmeti sunduğunuzda size dönen de büyük olur. Sadece para değil, her türlü zenginlik size doğru akmaya başlar. Tatmin, başarı, çevre...
Zengin olmak için hayal kurun. Çok paranız var ancak onu nereye harcayacağınızı bile bilmiyorsunuz. Aklınıza gelen tek şey ev almak. O zaman yine fakirsiniz.
İleride ne yapmak istediğinize dair hayal kuramıyorsanız, bugünden geleceğe değil, gelecekten bugüne bakın. 90 yaşına geldiğinizde nasıl bir yaşam yaşamış olmayı isterdiniz? Neleri başarmış olmak isterdiniz?
www.zestcoaching.com/gunluk-uygulamalar/hayalinizdeki-ise.html