Yıllar önce Beşiktaş semtinin şifacısı olan bir hacı teyzeyi ziyarete gitmiştim. Evi son derece sade idi. İhtiyacı olanın dışında hiçbir eşyası yoktu. Sohbetimiz sırasında bana şunu söylemişti: "İki paket makarnam olsa birini veririm, yarınımızın garantisi yok ki...". Bu kadar sade yaşayabilmek...
Her bahar geldiğinde kendime göre bir bahar temizliği yaparım. Benim buradaki genel prensibim 1 yıldır kullanmadığım her şeyi vermektir. Bunu bilmeme ve uyguladığımı sanmama rağmen, evde ne çok eşya birikmiş. Hiç bere takmazken 3 tane bere buldum evde :-) Dolabı açtığımda hiç bakmak istemediğim köşeler vardı. Sevdiğim birisinin hediye ettiği, uzun zamandır hiç giymediğim ancak anısı var diye tuttuğum gömlek... Takım elbiseli iş hayatına dönmeyi düşünmediğim halde tuttuğum 10'a yakın kravat... Bugün hepsine elveda dedim... Üzerimden nasıl bir yük kalktığını anlatamam. Evim sevdiğim eşyalarla dolu şimdi.
Hayatımızı kullanmadığımız "şeylerden" arındırdığımızda nefes almaya başlıyoruz. Yer açtıkça, hayatımıza ihtiyacımız olan şeyler akmaya başlıyor.
Bahar hızlı geldi, haydi temizliğe! Bir de tütsüler yakıp evinizi enerji olarak da arındırabilirseniz harika olur.
Yorumlar
ve tabiki plastikler,okuduğum 4 koli koli kitap.başkalarıda okusun sakla sakla nereye kadar.