Şans, uyanık olma halidir. Kendini hazır, gözünü açık tutmaktır. Fırsatları görüp, bunları hayatına dahil edebilmektir.
Şans, başarısızlığın kendi dışımızdaki mazereti değildir.
Psikolog, Profesör Richard Wiseman şansla ilgili bir deney yapıyor. Kendini şanslı ve şanssız diye adlandıran insanlara bir gazete veriyor. Gazeteyi inceleyip kaç fotoğraf gördüklerini söylemelerini istiyor. Gazetenin ortalarında bir yere de sayfanın yarısını kaplayan bir not koyuyor: Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin; 250 dolar kazanın. Şanssız olduğunu söyleyenler, bu notu görmüyor! Başka bir şeyi aramaya odaklandıkları için...
Hayatımıza baktığımızda kendimizi şanssız hissedebiliyoruz. Oysa yaşananların arkasında, çocuk yaşta çevreden ve aileden farkında bile olmadan aldığımız inançlar var: Hayat zordur, para zor kazanılır gibi... Bu inançlar yolumuzu aydınlatmıyor. Bu inançlara göre hayatı tedbirler alarak, küçük düşünerek, risk almaktan uzak durarak yaşadığımızda; ben şanssızım diyebiliyoruz. Kendi payımızı unutuyoruz.
Yaşanan her şey bir deneyim ise ve siz aynı hayatı tekrar edip durduğunuzu düşünüyorsanız o zaman yaşadıklarınızdan ders almıyorsunuz. Attığınız adımları değiştirmiyorsunuz. Çok şanssızsınız(!)
Şans uyanık olma hali ise, artık uyanma zamanı! Şans dediğimiz şeyi yeniden tanımlayıp, hayatı şanslı insanlar gibi yaşama zamanı...
Şansınızı arttırmak için neler yapabileceğinizi anlatan yazı üyelere özel bölümünde: Şans Faktörü
Bu yazı 02.01.2010 tarihli Habertürk gazetesinde yayınlandı.
İlgili Yazılar |
|
|
Yorumlar
daha önce,kişisel gelişim konularını araştırırken nette okumuştum.
Arkadaşlarımlada tartıştığım bir konu şans.
Bilim insanın yaptığı araştırmaya göre,sürekli bir emek vermek gerekiyor,araştırma içinde olmamız lazım
şanslı olabilmek için.
O zaman,bu şans olmuyor ki; bana göre,emekle kazanılmış bir hak,ödül oluyor.
Şans bambaşka birşey,hiç beklemediğim bir anda bana gelen armağan,mutlu edecek her neyse,ihtiyaçlarımıza göre değişir.
Ben her zaman şans hakkında böyle düşündüm,sevgi ve saygılar.
yazıda 250 dolar bulan denekler zaten şartlı bir ortamdalar,bu aramanın iyi birşeyle sonuçlanacağını düşünenler kazandı.
Tamam bakmak ve görmek,hatta gözünü dört açmak işin püf noktası olabilir.
Bir süredir kişisel gelişimle ilgili,yazıları,kitapları v.s takip eden biri olarak, inanın daha dikkatli,farkında
olmaya çalışıyorum.
Hayatta ilerlemem gerekirken,tam aksi yöndeyim.(Kişisel gelişim kitapları okumak konusundaki yazınızıda okumuştum)
Karamsar konuşmak,olmak gibi negatif özelliklerim, bu yayınları,sizleri
izledikten sonra yok oldu,ne kadar kötü durumda olsamda herşeyin çok iyi olacağı inancı,sanki temelleri çok sağlam bir bina gibi.
Çalışmak,didinmek ve bunun mükafatını almak ayrı,şans ayrı diye düşünüyorum.
Gelen şansı göremezsem ben suçluyum,bunuda kabul ediyorum.
Teşekkürler,saygılar.
- ne kadar şanslısın eşin çok iyi bi insan
- ne kadar şanslısın çocukların çok başarılı
- ne kadar şanslısın hiç kilo almıyosun
- ne kadar şanslısın iyi bir işin var....gibi sürekliliği olan bir şeydir şans. yani aniden çıkıvermez insanın karşısına. zaten vardır.
BENCE EN BUYUK SANS SAĞLIKLI OLMAKTIR
SAĞLIĞIMI KAYBETMİŞTİM
AMA O KADAR COK SANSLIYIM Kİ BENİ SEVEVN
HERKEZİN DUALARIYLA İYLEŞTİM
SAYGILAR
Kusura bakmayın ama hiç katılmıyorum, kendini kontrol nefes çalışmaları, pozitif bir bakış açısı, vsvs daha birçok şey, hepsini kombine etmiş, ve şansı hisseden biri olarak, senin benim dışımda, küçük bir çelmeci veya destekci bir gücün olduğunu hergün tekrar tekrar ispat ediyorum, :-)genelde negatif anlamda.
kolay gelsin. başarılar, ,,,